Ülkemizin mimar ve mühendislerinden istifade edilmemesinden dolayı yaşanan can ve mal kayıplarından ders alınmıyor. 100 yataklı Pandemi mi? yoksa Acil Durum Hastanesi mi? Halen tam olarak belirlenmeyen hastane ile ilgili de yaşanan sorunlardan ders alınmamıştır. Ayni koordinasyonsuzluk ile 500 yataklı hastane yapım işi gündeme alındı. Siyasi kararlar alınırken mühendislerimizden istifade edilmemesi ile ilgili yakın geçmişte yaşanan sorunların bir kısmı aşağıda örnekleri ile sunulmuştur.
Cumhuriyet Meclisi Hukuk, Siyasi İşler Komitesi 100 yataklı Pandemi Hastanesinin ve 500 yataklı hastanenin yapımına ait protokolü onayladı. Arif Ummak’ın ölümü ile ilgili kaza incelemesi yapan polis heyeti Türkiye’den makina mühendisi getirterek adaletin tecellisini engelledi . Enerji Bakanı KIB-TEK’deki tedarik faaliyetleri ile ilgili rahatsızlığını belirtti, Başbakanlık soruşturma heyeti gönderdi ancak başbakanlığın bu soruşturmayı yapabilmek için istifade etmesi gereken teknik mevzuatı yoktur ayrıca lojistik denetim yapabilme bilgi ve becerileri de yoktur . Araç muayene istasyonları; araç muayene tüzüğü Makina Mühendisleri Odası’nın teknik desteğinde yapıldı fakat bu tüzük yasallaştırmadan, muayene istasyonları özelleştirilmeye çalışılıyor. Araç Mukayyitliği’nin özele devredileceğine dair geçmiş hükumet döneminde Bakanlar Kurulundan karar çıkarıldı. Halbuki ülkenin en gelir getiren yapılarından biridir araç mukayyitliği ve muayene istasyonları. Öyle bir yoldayız ki tüm toplum olarak geleceğimiz yok oluyor. Koordinesiz icraat COVİD-19’dan daha tehlikeli ve hızlı yayılıyor.
Olması gerekeni söylediğimiz zaman: Türkiye desteklerine karşıymışız gibi gösterilmemize artık sessiz kalamayız ve kamuoyunu bilgilendirme gereği duyuyoruz.Tam tersi Türkiye’den sağlanan destekler konusunda, Anadolu halkının dişinden tırnağından tasarruf edilerek ülkemize sağlanan desteğin doğru olması gerektiği konusunda daha hassasız. Sırf Türkiye tarafından yapıldı diye yanlışlıklara sessiz kalmamız Türkiye’ye karşı da ilkeli bir davranış değildir
Makina Mühendisleri Odası olarak yaşadığımız yakın geçmişten itibaren (2018-2021) örnekler vardır. Bu örneklerle ilgili, siyasilerimizi ve kamuoyunu bir kez daha bilgilendirmemiz gerektiğini değerlendirdik.
1. 100 Yataklı Pandemi Hastanesinin inşası ile ilgili soru işaretleri devam ediyor. Pandemi Hastanesi pasif korunma tedbirleri acil durum hastaneleri ile farklıdır. (mekanik havalandırma sistemi daha yüksek verimlilikte partikül filtreleri ile koruyuculuğu vardır bu nedenle mevcut 100 yataklı hastanenin pandemi özelliğinde olmadığı konusunda değerlendirmemiz ağır basıyor) Bu hastanenin yapımında KKTC standartları ile ilgili uygunsuzluk tereddütleri devam ederken hiçbir tedbir alınmadan 500 yataklı hastane yapımında da benzer uygulama yapılmaya çalışılıyor. Hatalı monte edilen KKTC regülasyonlarına veya kapasiteleri doğru hesaplanmayan komponentler değiştirilecektir , bu ilave bir maliyettir, yazık değil mi? 2020 yılında Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi 2 kez yandı, insanlar öldü, polis raporu yayınlanmadı, yangın sebebi ortaya konmadı sigorta bedel ödemedi, iyi niyetle hasarı gidermeye çalıştı, yangında ortaya çıkan hasar ve ne kadarının nasıl giderildiği konusunda hiçbir açıklama yapılmadı. Yangının elektrik sisteminden kaynaklandığı, hatta aşırı elektrik yükü ile sistemin yüklenmesi sonucu hastanenin yandığı konusunda kamuoyu bilgi sahibi oldu, Ancak hastanenin yangın söndürme su hortumları o gün de bugün de hala hizmete elverişsiz haldedir, elektrik donanımı o günkü gibi halen güvensizdir Hastane çağdaş yangın güvenlik sistemlerinden yoksundur. Yeni hastane inşaatları ile ilgili geçen yılki yangınlardan ders alınsaydı şimdi yeni hastane inşaatlarında mühendislerden daha agresif bir şekilde istifade edilirdi. Hastanenin hala yangın tatbikatı yapılmıyor. Yangında tahliyenin daha çok sivil savunma teşkilat başkanlığı ve asker tarafından yapıldığına şahit olduk (hastaların öncelikle yangın güvenliği olan bir bölümde toplanması yerine yangına müdahale edenlerle tahliye edilenler ayni koridorları kullanmıştı) Hastanelerin yangın Güvenliği konusunda odamız ilgili bakanlığa destek vermeye hazırdır. Hastane konusundaki çekincelerimiz sadece teknik zafiyetler KKTC standartları ile insan sağlığı/güvenliği uygunlukları yönündendir.
2. Pandemi Salgını ile İlgili toplu taşıma araçlarında, otellerde, okullarda, hastanelerde havalandırma konularında alınması gereken tedbirlere ait önerilerimiz 24 Eylül 2020 Tarihinde tüm ilgili birimlere gönderilmiştir. Bu yazımızda ayni zamanda pandemi hasta odalarında alınması gereken tedbirleri de belirtmiştik. Ayni zamanda Bakanlıklarda, otellerde, okullarda toplu taşıma yapan şirketlerde “Pandemi önleme kurulları“ oluşturulmasını önerdik. Göğüs hastalıkları bölümünde hizmet veren, doktorlar ve hemşirelerimiz mekanik havalandırmanın uygun olmaması nedeniyle hastalığa açık hale getirildiler. Önerilerimizi dikkate alsalardı belkide kontrol altında turizm ve eğitim faaliyetleri de devam edebilecekti . Önerilerimizi zamanında dikkate alsalardı hem turizm hemde eğitim sektöründe daha erken toparlanma olabilecekti .
3. Mülteciyi vuran polise plaket verildi; Yunanistan’ın mültecilere kötü davranmasını Türkiye kaç kez şikayet etti ve eleştirdi. Biz Türklerin en büyük özelliğidir zayıfı korumak. Sayın Polis Genel Müdürlüğü’ne önerilerim var; Arif Ummak‘ın ölümüne sebep olanların ortaya çıkmasına engel olan polislere de işlem yapılmasını bir an önce sağlayınız lütfen, yargıyı yanıltmak için onlar da ‘yurt dışındaki makina mühendislerinden’ istifade ettiler. Dağ yolundaki feci kazayı soruşturan polisler de 10’larca suçu mesnetsiz gerekçelerle araç şoförüne yüklemeyi başardılar ve onu hapsettiler. 2015 yılında da 2 kişinin öldüğü ambulans kazasında yapılan polis soruşturması sonucunda ambulans şoförü hapse gönderildi , ölen insanlar ve sağlık bakanlığı mal kaybı sigorta tarafından tazmin edilmedi. Benzer kazaların bir kez daha meydana gelmemesi için gerçek kaza raporunu yazmak yerine kazaların olağanlaştırılmasından vazgeçilmelidir, sanki olaylar kaza ile meydana gelmiş gibi raporlanarak ,ayni risklerin, tehditlerin halen daha yollarda devam etmesine imkân sağlanıyor. Bu örnekler daha da çoğaltılabilir. Sayın Başbakan ve Ulaştırma Bakanı istediğiniz kadar yol yapınız, eğer bir aracın durabilmesi ve taşıyacağı yük limiti ile ilgili standardınız yoksa o yollardan sadece fotoğraf pozu vermek için istifade etmiş olacaksınız. Yasal mevzuatlar güncel hale gelmesi halinde; Trafik Polislerimize, Polis Genel Müdürlüğümüzce, ihtiyaç duyulması halinde araç güvenliği konularda gerekli eğitim desteğini Odamız verebilecektir.
4. Sağlık Bakanlığı; Sağlık teknik teçhizatlarını, ambulans araçlarının tedarik ve uygunluk muayenelerini yapabilmeleri ve kullanım idamelerini sağlayabilmeleri konusunda odamız destek vermiştir . 2015 yılında “ambulans “ olduğunu iddia ettikleri, uygunluk muayenesi yapmadan aldıkları araç hasta nakli esnasında virajda savruldu. Araç içerisinde bulunan raflar, hasta koltuğu, hemşire koltuğu 5 mm’lik mukavvaya sabitlenmişti. Araç devrildi, içerisindeki donanım ve koltuklar savrulma esnasında koptu. Hasta ve hemşire aracın arkasındaki malzemeye çarparak öldüler (öldürüldüler). Araç sigortalıydı fakat ne can kaybının ne de mal kaybının sigorta tarafından, bedeli ödenmedi. Çünkü ambulans araçlar yanlış beyan ile sigortalanmıştı. Odamız, Sağlık Bakanlığı’na bir ambulans aracın nasıl olacağı konusundaki teknik standartları tespit ederek bildirdi ve “bir ambulansın nasıl tedarik edileceğine dair idari ve teknik şartnameyi“ hazırladı. Sigorta işlemindeki hataları da düzeltmek için kendilerine bilgi verildi. Fakat hiçbir düzeltme yapılmadı, halen daha ambulans araçların sigorta kapsamında olması için gerekli tedbirler alınmadığını değerlendiriyoruz ,eğer öyleyse benzer bir kazada yine sigorta hizmeti yerine getirilemeyecektir.
5.KIB-TEK tedarikleri ile ilgili endişelerimiz vardır. Sayın Erhan Arıklı da endişeli ve Sayın Hasan Taçoy da Bakanlığı döneminde KIB-TEK’ten nemalanmayan yok demişti. Sayın Erhan Arıklı, KIB-TEK’deki şaibelerin esas sebebi mevzuat ve denetim eksikliğidir ve çalışanların sorumluluğunda değildir. Yönetenlerin sorumluluğundadır. KIB-TEK’in tedariklerinde şaibe var çünkü lojistik yönetmelikleri yoktur, sorumluluklar belirlenmemiştir ihtiyaç duyan ve uygunluğa karar veren ayni birimlerdir. Teknik şartnameleri hazırlayan makam ile, ihtiyaç makamını ve kontrol makamını birbirinden ayırmanız gerektiğini değerlendiriyoruz. Önceki dönemde “lojistik hizmetlerin yönetilebilmesi“ konusunda kendilerine destek verebileceğimizi Sayın Selim Gökbörü ile koordine etmiştik ve Sayın Selim Gökbörü de memnun olacağını belirtmişti, fakat görev süresi çok kısa sürdü. Sayın Bakanın ihalesini durdurduğu 3 kalem malzemeden bir kalemi ile ilgili endişelerimiz ortaktır. KIB-TEK tedarik planlarını rekabet edilebilir, denetlenebilir ve izlenebilir hale getirmek zorundadır. Başbakanlık soruşturma heyetini göndermiş. Bu da bizi acı acı güldürüyor, bu heyet neyi soruşturacak. Bu kaçıncı soruşturmadır? Her soruşturma bir aklama için istinat olarak kullanıldı. Ahmet Dargın’ın görevden neden alındığı ile ilgili hiçbir geçerli neden yoktu. Gürcan Erdoğan’ın atanması için de önceki faaliyetleri ile ilgili sorunun çözümünü beklerdiniz.
6. Trafikte Araç Güvenliği; Dağ yolundaki kaza tarihinden itibaren trafikte güvenli araç konusunda Sayın Kemal Dürüst’e yaptığımız ziyareti müteakip odamız tarafından bakanlık yetkililerine araç güvenliği ile ilgili destek vereceğimiz konusunda bilgi verdik . O dönemdeki Trafik Dairesi Müdürüne araçların sahip olmaları gereken asgari güvenlik tedbirleri, yük taşıma kabiliyetleri ve frenleme özellikleri konularında acil tedbirlerin neler olduğunu yasal mevzuatın hataları olduğu ve ağır yük taşıyan araçların kazalarına sebep olan hususların yasal mevzuattan kaynaklandığı anlatıldı. Bize Trafik faaliyetleri ile ilgili Türkiye’den görüşler aldığını belirtti ve bizim önerilerimizle ilgili hiçbir gayret göstermedi. Bilahare Sayın Tolga Atakan Beye “Araçlarla ilgili, trafikte acil güvenlik tedbirleri yazılı olarak sunuldu, çok olumlu karşılandı ancak her nedense uygulamaya konulmadı. 2018 yılı ile 2020 yılları arasında Ulaştırma Bakanlığı’na Araç Trafik Güvenliği konusunda destek vermek için Birlik tarafından makina mühendisi görevlendirildi. Bu çalışma o dönemki Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı Sayın Kemal Bağzıbağlı liderliğinde yapıldı. 2 yıl süre ile araç muayene regülasyonu, araç boyutları ve ağırlıkları regülasyonu, araç yol denetim tüzüğü, araç kategorileri, araç tasarımları uygunluk mevzuatı, Üst yapılı araç tasarımları CE güvenliği, Üst yapılı araçların emniyet mevzuatları, araç imal ve tadil tüzüğü hazırlandı ve bakanlığa verildi. Özellikle “araç muayene istasyonlarının“ çalışmalarına ve güvenli olmayan araçların nasıl trafikten men edileceğine dair esasların tüzük haline getirilmesi konusunda Sayın Kemal Bağzıbağlı çok çalıştı ve sonuçlandırdı, hukuki görüş de aldığını biliyoruz. Fakat iktidar tarafından , “araç muayene istasyonları ile ilgili regülasyonu yasallaştırmak yerine, muayene istasyonlarının özelleştirmesine gayret gösterildi. Hali hazırda “araç muayene istasyonları Polis Genel Müdürlüğü’nün bünyesinde şaibesiz olarak yürütülmektedir. Özellikle Lefkoşa araç muayene istasyonu mevcut personel ile ve teknik teçhizat ile elinden gelen özveriyi göstererek çalışmaktadır. Eğer yasal mevzuat, teknik teçhizat ve personel desteği verilirse araç muayene istasyonları Polis Genel Müdürlüğü bünyesinde, tüm dünyaya örnek olarak çalışabilecektir. Biz Makina Mühendisleri Odası olarak “araç muayene istasyonlarının çağdaş hale getirilmesi için gerekli teknik ihtiyaçları Ulaştırma Bakanlığı’na sunduk. Muayene istasyonlarının özelleştirilmesinin iptal edilmesi ve Polis Genel Müdürlüğü’nün bünyesinde kalması halinde de makina mühendisliği konusunda gerekli teknik desteği vereceğiz. Ancak muayene istasyonlarının yandaşlara peşkeş çekilmesi halinde yasal işlemler de dahil her türlü mücadeleyi vereceğiz.
İşte yukarıda yazdıklarımız ve daha onlarca benzeri siyasi hatalardan dolayı toplumsal geleceğimize zarar verilmektedir. Eğer ülkemizde mimar ve mühendislik disiplinlerinden yeterince istifade edilebildinse, can güvenliği esas olan yapımlarda daha başarılı olunacaktı ve ülkemiz çağdaş ülkeler seviyesinde olacaktı, siyasi rant engellenebilecekti, hiçbir konuda şaibe olmayacaktı .
Saygılarımızla,
KTMMOB Makina Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu